BDDK İNTİBAK SÜRECİ ÜZERİNE
Sevgili okur, biliyorsunuz ki yakın zamanda Tasarruf Finansman sektörünün BDDK intibak süreci başlamış oldu. BDDK nedir, İntibak süreci nasıl olacak? BDDK, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu manasını taşımaktadır. BDDK sadece bankaların denetimini yapmadığını söylemekte fayda var. Zira Faktöring, Leasing ve diğer finansman şirketlerinin denetim ve yönetmelikleri de BDDK tarafından hazırlanmaktadır. Yani kısacası bir yerde finansman söz konusuysa o finansmanın sağlanma şekli, müşteri ve firmanın hakları ayrıca pek çok kural bu kurum tarafından belirlenmektedir.
Gelelim Tasarruf Finansman Sektörünün neden BDDK’ya bağlanması gerektiğine… Bu noktada öncelikler biraz sosyolojiyi anlamak gerekmektedir. Halkımızın büyük kesiminde faiz hassasiyetinin olduğunu biliyoruz. Bu yüzden bankalarla pek çalışmak ve finansman kullanmak istememektedirler. Bu yüzden geleneksel bir finansman yöntemi olan imece usulü süregelmiştir. Bu finansman yöntemi zamanla devşirilip bugünkü hali olan Tasarruf Finansman Sistemine evirilmiştir. Burada yüksek faiz/kâr payı gibi herhangi bir unsur olmadığı için halk tarafından büyük bir ilgi ile karşılanmıştır. Daha sonrasında milyonlarca liralık işlemlerin gerçekleştiği bir sektör haline gelmiştir. “E ne güzel işte millet buraya rağbet ediyor ne gerek var BDDK’ya?” diyenler olabilir. Sevgili okur, belki haklısındır ama buradaki işlem hacmi çok küçük tutarlarla kurulan firmaların oluşmasına yol açtı. Müşterilerden toplanan fonlar bir denetim veya düzenleme olmadığı için teslimatlarda kullanılamadı. Öyle ki müşteriler tarafından genel müdürlüğü basılan firmalar bile oldu. Haliyle hem Tasarruf Finansman sektörünün hem de ülkemizin finans imajına olumsuz anlamda etki etmeye başladı. Haliyle bu sektöre bir düzenleme ve çerçeve sözleşmenin gelmesi elzem oldu.
Nedir Bu İntibak Süreci Dedikleri Şey?
İntibak kelime anlamıyla uyum sağlamak ve himaye altına girmek demektir. Peki Tasarruf Finansman alanında hizmet veren kurumlar/firmalar için ne demek oluyor? Hemen söyleyelim 🙂 BDDK tarafından 7 Nisan 2021 tarihinden itibaren Tasarruf Finansman sektöründe faaliyet gösteren bütün şirketler BDDK’nın belirlemiş olduğu şartları yerine getirene kadar (6 ay içinde) intibak sürecinde yer alacak. Eee başvuru yapmayanlar? Onlar da tasfiye olacak ve mevcut müşterileri diğer şirketlere aktarılacak. Altı ayın sonunda BDDK’nın istediği şartları yerine getirmeyen kurumlar faaliyet izni alamadıkları için müşteri edinemeyecekler.
Bazı çok mühim şartlar…
-Bir Tasarruf Finansman şirketinin faaliyette bulunabilmesi için ilk etapta 100 milyon nakit sermayesinin olması gerekiyor.
-Mesela şirket çok güzel bir lokasyonda güzel bir şube yeri buldu ve hemen oraya şube açmak istedi. Evet, bu eskiden mümkündü ama artık şube açmak için kuruldan -BDDK’dan- onay alınması gerekiyor. Şube açmak istemenin tek şartı şirket yönetiminin kuruldan izin alması değil, her şube için 1 milyon lira karşılık ayrılması gerekiyor.
-Bir zamanlar 45 günde teslimat sunan bazı kurumlar vardı ve artık bu gerçekten eskide kaldı çünkü bundan sonra müşterinin içerideki birikiminin %40’a ulaşması gerekiyor. Bu oranın altında teslimat yapılmıyor. O zaman 100 bin liralık finansman kullanmak isteyen biri 40 bin lira getirip verse %40’lık oran tutuyor. Bu müşteri hemen teslimat alabiliyor mu? Hayır tabi ki de, 🙂 Vade oranı diye bir şey var. Yani müşterinin aylık ödemelerinin %40’a ulaşması gerekiyor.
-Finansman konusu artık Konut, çatılı işyeri veya taşıt olarak belirlendi. Arsa, tarla ve diğer gayrimenkullerin finansmanı yapılamayacak.
-Şirketler tahsil etmiş oldukları organizasyon ücretlerinin binde on’u kadar öz kaynak ayırmak zorunda.
– Her şirketin Hazine ve Maliye Bakanlığında ayrıca 5 milyon lira para tutması şartı da gelmiş bulunuyor.
Nihai olarak bakıldığında 6 aylık intibak süreci sonunda birleşmeler veya fesihler olabilir. Tasarruf Finansman sektörünün akıbetinin korunması ve ülkemizin pozitif finans imajının devam ettirilebilmesi açısından BDDK düzenlemesinin piyasa yapıcı bir tarafının olduğunu belirtmek gerekiyor. Böylesine sıkı bir programı ancak sermayesi ve idari kadrosu kuvvetli şirketlerin yerine getirebileceği aşikar.