İslam İktisadı Perspektifinden Faiz
Kitap tanıtımlarına bu hafta Taha Eğri, Zeynep Hafsa Orhan Kaleminden İslam İktisadı Perspektifinden Faiz Adlı Kitap İle Devam Ediyoruz…
Kitapta, Kur’an’da Riba (Faiz) Ayetlerinin Kademeli Nüzulü ve Üslubu: İslam’ın Ticaret, İnfak ve Finans Sistemi Üzerinden Bir İnceleme başlığı ile yer alan ilk makale, faiz olgusunu, Kur’an’da yer alan faiz ayetlerinin nüzul sırasına bağlı olarak ayetlerdeki ifadelerin farklılığını da göz önünde bulundurarak incelemeye çalışmıştır. Spesifik bir problem üzerine odaklanmayan ve didaktik olarak kaleme alınmış makalede faiz yasağının tedrici olarak pratiğe aktarıldığı, yasağın İslam öncesinde de yer alan bir yasak olduğu, yasağa ilişkin ayetlerde kullanılan üslubun diğer yasaklardaki üsluptan daha sert olduğu, faiz yasağının sebeplerinin neler olduğu ve Kur’an ve hadislerde faizin alternatifi olarak nelerin önerildiği gibi genel bilgiler yer almasına rağmen bu bilgilerin zaman zaman iktisat biliminin araçları ile değerlendirilerek yorumlanması orijinal bir katkı olarak değerlendirilebilir. Çalışmada, faizin tedrici yasaklanmasının sosyolojik-psikolojik ve ekonomik nedenleri üzerinde yeterince durulmamış olması ise yine kısmi bir eksiklik olarak görülebilir.
Kitapta yer alan Faizin Tanımı Meselesi başlığı ile kaleme alınan ikinci makalede, İslam’ın temel kaynaklarında kullanılan ribâ kavramının, fıkıhçılar tarafından eylemden daha çok bir sonuç ve bu sonuçta ortaya çıkan bir fazlalık olarak tanımlandığı, bunun ise ribâyı ticarete yaklaştırarak yorum karmaşasına neden olduğu ve fıkıhçıların da bu nedenle bazı hileli işlemlere cevaz verdiği iddiası ile ribâ kavramının eylem boyutunun öne çıkarılması gerektiğine işaret edilmiştir. Bir meydan okuma (challenge) ve yenilik getirme bağlamında önemli olmakla birlikte makalede ileri sürülen problematik ve bu problematik için önerilen çözüm yetersiz görünmektedir. Ribânın bir fazlalık olarak değerlendirilmesi ile bunun neden olduğu bazı hileli işlemlere cevaz verilmesi arasındaki ilişki net olmadığı gibi var olduğu ileri sürülen ilişkinin ispatı da güçlü görünmemektedir. Ayrıca, ribânın bir tür hasılat gibi yorumlanmasının, ribânın ticari faaliyetlere yakın bir değerlendirmeye neden olduğu iddiası da güçlü argümanlarla desteklenmemiştir. Buna rağmen güçlendirilmeye ihtiyacı olmakla birlikte yeni tartışmalara kapı aralaması ve farklı bir bakış açısına sahip olması ile söz konusu makalenin dikkat çeken bir çalışma olarak değerlendirilmesi mümkündür.
Detaylı bilgi için tıklayınız.